"(Resûlüm!) Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben (onlara çok) yakınım. Bana dua ettiği vakit, dua edenin duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar." (Bakara, 186) "Dua mü'minin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur. Dua ibadetin özü ve anahtarıdır." (Hadis-i Şerif)

Ehl-i Kitap; Müslümanların dışında kalan ilahi kaynaklı din sahiplerine verilen bir isimdir. Özellikleri; tahrif edilmiş temel inançlara sahip olmalarıdır. Ehl-i Kitabın, müşrikler gibi taptıkları putları yoktur. Yalnız teslis ve Yaratıcıya atfedilen sıfatlar benzer hataları oluşturur. Yüce Allah Kuran-ı Kerimde bunların ihtilaf ettiği ve yanıldığı noktaları haber vererek olması gerekenleri ifade etmektedir. Kuranda ifade edilen müşrik, Ehl-i Kitap ve Müslümanlar farklı din sahipleridir. Her din sahibinin

Yüce Allah son kitabı Kur'ân -ı Kerim'i, insanların mutlu bir hayat yaşamaları, dünya ve ahireti dengelemeleri, Allah'a gereği gibi kul olmaları ve imanla ahirete dönerek Allah'a ve Peygamber'e kavuşmaları için göndermiştir. Kur'ân'ın öğretisi, bütünüyle uygulamaya ve insanlığın mutluluğuna yöneliktir. Kur'ân-ı Kerim'in gönderiliş sebebi ehl-i kitap âlimleri tarafından yaşanmaz hale getirilen fıtrat inancını düzeltmek, Hz. Peygamber(s.a.v.) ve Kur'ân-ı Kerim'in bütün yaratılanlara rahmet olduğunu hatırlatma

Yakın tarihimize siyasî ve askerî kimlikleriyle damga vurmuş ve bir dönem Osmanlı Devletinin kaderini belirlemede önemli mevkilere gelmiş İttihat ve Terakkinin üç önemli erkânı olan Enver-Talat ve Cemal Paşaların ölümleri, aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, sıcak bir gündem olarak tazeliğini korumaktadır. Ölümleri de yaşamları kadar sisli, ilginç ve talihsiz olan bu üç şahsiyet içinde, içindeki komplo öğelerinin fazlalığı dolayısıyla en muamma olanı Cemal Paşanın öldürülmesidir. Hayatı, kişiliği, krit

Gece karanlığı bastırıyordu. Kampın gürültüsüne ve telaşına alışık olan duyuları körelmişti. Ne görülecek, ne duyulacak ne de yapılacak bir şey vardı burada. Sessizliğin bozulduğunu ve doğanın harekete geçtiğini görmek için bütün duyularını zorladı. Issızlık içinde dehşetli bir tehlikenin pusuda olduğu hissi onu korkutuyordu. Panik içinde kampa doğru çılgınca koşmaya başladı. Koşa koşa ormandan çıktı ve ay ışığıyla aydınlanmış, gölgesiz ve karaltısız bir düzlüğe geldi. Ama kamp yoktu ortalıkta Arka ayakları